13 Ekim 2011 Perşembe

Kusurdöngü




“Başlangıçta söz vardı” ama bir başlangıç yoktu.

Her şey bir sona doğru gidiyordu ama bir son yoktu.

Pek çok şey eksikti ama yine de her şey tamam gibiydi.

Hiç kimse hiçbir yere gitmemişti ama sanki kimse kalmamış gibiydi.

Herkes yola çıktığı yere dönüyordu ama dönen kimse yoktu.

Her şey baştan sona inanılmaz bir hızla değişiyor gibiydi ama neredeyse hiçbir şey değişmiyordu.

Ve yine, hiçbir şey değişmiyormuş gibi dururken her şey değişiyordu.

Oluş mükemmeldi ama mükemmel bir şey yoktu.

Her şey bir şeye sabitlenmiş gibi durağan görünüyordu ama -sabitlendikleri şeyler dahil- her şey muallakta salınıyordu.

Boşluğun biçimi yoktu ama biçimi boşluk belirliyordu.

Bir şeyler oluyor gibiydi ama aslında bir şey olmuyordu; ve hiçbir şey olmuyorken pek çok şey oluyordu.

Her şey ölçülemeyecek kadar küçüktü ve her şey ölçüye gelmeyecek derecede büyüktü.

Her şey bir şeyin içindeydi ama şeylerin içinde herhangi bir şey yoktu.

Her şey zıddıyla var oluyordu ama her şey zıddını yok etmeye eğilimliydi.

Bilinenin hanesinde artan bilinmeyenin hanesinden eksilmiyordu.

Tek tek bazı şeyler iyiye giderken toplamda her şey kötüye gidiyordu.

Her şeyin bir sınırı vardı ama sınırlı şeylerin toplamının bir sınırı yoktu.

Var olmak için yaptığın her şey yok olmanı sağlıyordu.

Her şeyin bir anlamı var gibi görünüyordu ama anlamın kendisinin bir anlamı bulunamamıştı. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder